Çikolata sanatı dediğimizde pek çoğumuzun zihninde çikolatanın o müthiş tadının verdiği hisler canlanıyor olabilir. Çikolata ve sanatı yan yana koyduğumuzda önümüze bambaşka bir tarih çıkıyor. Çikolata, bir sanat aracı olarak, sanat üretmek için şekillendirilen bir malzeme olarak oyuna katılıyor.
Mutfak sanatçılarından, heykeltraşlara çikolataya ilgi duyan ve onu şekillendirmek isteyenler bu yolculukta başı çekiyorlar. Günümüzde çikolata heykeli yapan heykeltraşlar veya doğum günü keklerine küçük heykelcikler konduran pastacılar bu konuda çalışmaya devam ediyorlar. Bakalım çikolatadan heykel konusunda dünyada neler oluyor?
Avrupa’da Çikolata Sanatı Nasıl Başladı?
1935 yılında, Katalonyalı(İspanya) Lluis Santapau, “monas” adı verilen geleneksel çikolatalı keklerinin üzerine çikolatadan yumurtalar, evler ve hayvanlar yapmaya başlıyor. Bu heykelcikler, sinemadan veya dini figürlerden ilham alıyor ve bu konuda çağdaşlarına öncül oluyor. Lluis Mixi tarafından yapılan Michaelangelo’nun Pieta’sı ve Julio Carretero tarafından yapılan Ben-Hur sonra gelenlerin eserleri arasında en çok ilgi ile karşılananlar.
Çikolata Müzeleri
20. yüzyılın sonuna doğru çikolata heykellerini sahiplenen ve hatta onlara hak ettikleri ilgiyi gösteren çikolata müzeleri bir bir kurulmaya başladı. İsviçre, Belçika gibi çikolata ile özdeşleşen ülkelerden başlayarak; Rusya, Meksika, Peru veya Türkiye gibi ülkelerde son yıllarda pek çok yeni çikolata müzesi hayata geçti. Bu müzelerden bazıları çikolata fabrikaları ile iç içeyken, kimisi kakao tarlalarının merkezinde yer alıyor. Çikolata müzelerinde çikolatanın tarihi, yapımı gibi konularda bilgi edinmek mümkünken pek çoğunda göz alıcı çikolata heykelleri izlemek de mümkün.
Belçika’nın Brugges kentinde bulunan Choco-Story müzesi 120 kilogramlık dev bir çikolata yumurtasına, İsviçre’deki dünyanın en büyük çikolata müzesi holünde dev bir mikserden akan çikolata kompozisyonuna, Malezya’daki Çikolata Müzesi, çikolatadan dev gemilere, Fransa’daki Art du Chocolat müzesi ise gerçek boyutlarda insan ve hayvan heykellerine ev sahipliği yapıyor. Bugün sayısı giderek artan çikolata müzelerinin hemen hepsinin ortak noktası çikolata heykellerini barındırmak.
Çikolata Festivalleri
Son yıllarda çikolata heykelleri ile popüler olan diğer bir tema ise çikolata festivalleridir. Dünyanın farklı yerlerinde sayısı gittikçe artan çikolata festivalleri arasında en bilinen isimler, New York’daki Big Chocolate Show, Londra’da Chocolate Week, Paris’te Salon du Chocolat, Peruigia’daki EuroChocolate olarak biliniyor. Çikolata festivallerine pek çok usta ve yeni tasarımcı heykellerini sergileme, sanatını gösterme ve ödül alma veya sergi olanağı buluyor. Ülkemizde de en son Harbiye Müzesi'nde düzenlenen The Chocolate Show Turkey festivalinde, milli aşçı ve çikolata sanatçılarımız eserlerini sergileme imkanı bulmuş. Nestlé’nin ülkemizde bu konuda farklı girişimleri olmuş. 2011 yılında ünlü firma, MetroCity alışveriş merkezinde Çikolata Tadında Günler etkinliği ile Çikolatadan Çocuklar heykellerini sergilemiş ve katılımcıların çikolatadan heykel yapım sürecine şahitlik etmesini sağlayan keyifli etkinlikler tasarlamış. Aynı dönemlerde dünyanın farklı yerlerinde düzenlediği festivaller ile Nestlé, farklı çikolata sanatçılarını bir araya getirmiş ve çikolata heykelciliğine soluk kazandırmış.
Özel Sanatçılar İle Çikolata Sanatı
Çikolata heykelciliği günümüzde pastacılar ve sanatçılar tarafından özel butikler, atölyeler ile giderek gelişiyor. Çikolata heykeltraşları kendi web sitelerinden, kendi sosyal medya hesaplarından sanat koleksiyonerleri ve meraklılar ile doğrudan iletişim kuruyorlar. Düzenlenen yarışmalarda pek çok çikolata heykeltraşı eserleri ile ödüller alıyor,eserlerini bireysel işler olarak kamuoyunun beğenisine sunuyor.
